VIABILITY OF THE NORM OF ‘RESPONSIBILITY TO PROTECT’ WITHIN THE CONTEXT
OF THE CRISES IN LIBYA AND SYRIA Cover Image
  • Price 4.90 €

‘KORUMA SORUMLULUĞU’ NORMUNUN LİBYA VE SURİYE KRİZLERİ BAĞLAMINDA İŞLEVSELLİĞİ
VIABILITY OF THE NORM OF ‘RESPONSIBILITY TO PROTECT’ WITHIN THE CONTEXT OF THE CRISES IN LIBYA AND SYRIA

Author(s): Tuba Eldem
Subject(s): International relations/trade, Security and defense
Published by: USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
Keywords: Koruma Sorumluluğu (R2P); Birleşmiş Milletler; Sorumlu Egemenlik; Libya; Suriye; Responsibility to Protect (R2P); United Nations; Sovereignty as Responsibility; Libya; Syria

Summary/Abstract: Soğuk Savaş sonrası insani gerekçelerle yapılan uluslararası askeri müdahalelerin artması; devletlerin egemenlik haklarının sınırlarının ne olduğu, hem vatandaşlarına hem de uluslararası topluma karşı birtakım evrensel sorumlulukları olup olmadığı ve bu sorumlulukların neyi kapsadığı sorularını da beraberinde getirmiştir. 2001 yılında Kanada Hükümeti’nin inisiyatifiyle kurulan Müdahale ve Devlet Egemenliği Uluslararası Komisyonu (International Commission on Intervention and State Sovereignity, ICISS) tarafından bu sorulara cevap olarak geliştirilen koruma sorumluluğu (the responsibility to protect, R2P) doktrininin 2005 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda oybirliği ile kabul edilmesi, doktrinin normatif kabulünü göstermesi açısından anlamlıdır. Doktrinin operasyonel boyutta işlevsellik kazanması, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Libya’ya yönelik benimsediği 1973 sayılı Karar ile olmuşsa da, insani mezalimin daha ağır boyutlarda yaşandığı Suriye’de benzer bir politikanın izlenmemesi; doktrinin etik bir norm olmaktan ziyade devletler tarafından seçici olarak kullanılan bir araç olduğu yönündeki eleştirileri arttırmıştır. Bu makale, üzerinde tartışmaların artarak sürdüğü R2P doktrinini gelişmekte olan bir uluslararası etik normu olarak ele alarak Libya ve Suriye krizlerindeki rolünü değerlendirecek ve Libya’da R2P’nin koalisyon güçleri tarafından suistimal edildiği algısı R2P’yi kredibilite kaybına uğratmış olsa da, şüphecilerin aksine, normun uluslararası toplumda geçerliliğini koruduğunu savunacaktır. In the post-Cold War era, the rise of international military interventions for humanitarian ends has raised several important questions about the rights and responsibilities of sovereign states towards their citizens as well as towards international society as a whole. The doctrine of Responsibility to Protect (R2P) was developed as a response to these questions by the ICISS (International Commission on Intervention and State Sovereignty) in 2001 and was later unanimously adopted at the UN General Assembly meeting of 2005 and ratified by the UN Security Council in 2006. The doctrine was implemented operationally for the first time in Libya following UN Security Council Resolution 1973 (2011). The failure of international society to follow a similar policy in Syria, however, has given rise to criticism over the viability of the doctrine. Taking the increasing controversy over the norm’s implementation into consideration, this article, considering R2P as an emerging international moral norm, argues that despite the loss of credibility of R2P due to the widespread perception of its abuse by the coalition forces in Libya, the norm sustains its viability within international society at large.

  • Issue Year: 2015
  • Issue No: 43
  • Page Range: 01-38
  • Page Count: 37
  • Language: Turkish
Toggle Accessibility Mode