el-Mevârîs fi’ş-Şerîati’l-İslâmiyye fî dav’i’l-Kitâbi ve’s-Sünne. Muhammed Ali Sâbûnî. Kahire: Dârü’l-hadîs tarih yok. Cover Image

el-Mevârîs fi’ş-Şerîati’l-İslâmiyye fî dav’i’l-Kitâbi ve’s-Sünne. Muhammed Ali Sâbûnî. Kahire: Dârü’l-hadîs.
el-Mevârîs fi’ş-Şerîati’l-İslâmiyye fî dav’i’l-Kitâbi ve’s-Sünne. Muhammed Ali Sâbûnî. Kahire: Dârü’l-hadîs tarih yok.

Author(s): Ömer Yilmaz
Subject(s): Social Sciences, Law, Constitution, Jurisprudence, Theology and Religion, Book-Review
Published by: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Keywords: Ferâiz:

Summary/Abstract: Kitap, İslâm miras hukukunun temel konularını yalın bir dille açıklar. Buna göre mirasın mûris (ölüp geride miras bırakan), vâris (mirasçı) ve tereke olmak üzere üç unsuru vardır. Tereke, ölen kimsenin geride miras olarak bıraktıklarını ifade eder. Ölenin teçhizi ve tekfini, borçlarının ödenmesi ve vasiyetlerinin ifası; tereke üzerinde mirastan önce yerine getirilmesi gereken haklardır. Ölenin insanlara olan borçları terekeden ödenir. Ancak zekât, keffâretler ve nezir gibi Allah haklarına ilişkin borçların terekeden ödenmesi ihtilaflıdır. Hanefîlere göre bu borçlar terekeden ödenmez, cumhura göre ise terekeden ödenmelidir. Vasiyet de mirastan önce terekeden yerine getirilmesi gereken haklardandır. Ölenin geride bıraktığı malın üçte biriyle sınırlandırılmış olan vasiyet, vârislere yapılamamaktadır. Vârisler; ashâbü’l-ferâiz, asabe ve zevi’l-erhâm olmak üzere üç kısımdır. Ashâbü’l-ferâiz, belirli pay sahibi olan mirasçılar anlamına gelir. Bunlar mirastaki paylarını kesirli hisse şeklinde alırlar. Bunlar koca, karı, anne, baba, babanın babası ya da onun babası anlamında dede, nine, kız, oğlun kızı, anabababir kız kardeş, bababir kız kardeş, ana bir kardeştir. Asabe, ashâbü’l-ferâizden kalan mirası alan ya da tek başına kaldığı zaman tüm mirası alan mirasçıları ifade eder. Oğul, oğlun oğlu, baba, erkek kardeş, amca buna örnek teşkil etmektedir. Zevi’l-erhâm ise ashâbü’l-ferâiz ve asabe sınıfında yer almayan akrabaları ifade etmektedir; teyze, hala, dayı gibi. Bunların mirastan hak alıp alamayacakları tartışmalıdır. Hanefîlere ve Hanbelîlere göre ashâbü’l-ferâiz ve asabe sınıflarında hiç akraba bulunmaması durumunda zevi’l-erhâm mirasçı olur. Veraset sebepleri üçtür: akrabalık bağına dayalı veraset, evlilik bağına dayalı veraset, velâ. Velâ, kölesini azad eden efendinin, başka vâris bulunmaması durumunda azad ettiği köleye vâris olmasını ifade eder. Diğer yandan verasetin gerçekleşmesi de şu üç şartın gerçekleşmesine dayalıdır: mûrisin vefatı, vârisin hayatta olması, mûris ile vâris arasındaki mirasçılık yönünün bilinmesi. Ayrıca vârisin mûrisini öldürmesi, ikisinden birisinin köle olması ya da aralarında din farklılığı olması da verasete engel olan durumlardır.

  • Issue Year: 4/2018
  • Issue No: 2
  • Page Range: 930 - 935
  • Page Count: 6
  • Language: Turkish
Toggle Accessibility Mode