Yakın Dönem Mübadele Romanlarındaki “Türk” ve “Rum” Algısına Dair Mukayeseli Bir İnceleme
Tarihe ilişkin araştırmalar çoğunlukla olayların sebebi, gerçekleşme biçimi ve sonucu üzerinden birtakım rakamlara, kazanımlara, kayıplara yer vererek okurun zihninde genel bir şablon çizmeyi hedefler. Genelleştirme ne kadar büyük ve tutarlı ise varılan sonucun da o denli önemli ve isabetli olduğu düşünülür. Bu yaklaşım tarihe meraklı insanların geçmişte yaşananlar hakkında bilgi edinmesini ve bu bilgilerin kalıcı hâle gelmesini kolaylaştırıcı bir yoldur. Esasen bu genelleştirme, sadece Tarih’te değil bütün bilimlerde kullanılabilen bir metottur. Fakat şurası bir gerçek ki bahsi geçen genelleştirme eylemi, biricik olan ‘insan’a ait duyguların yer yer görmezden gelinmesine ya da büsbütün geçiştirilmesine neden olabilir. Sözgelimi “I. Dünya Savaşı Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından Saraybosna’da öldürülmesi ile patlak verdi.” şeklinde başlayan I. Dünya Savaşı betimlemeleri buna benzer birçok cümle ile olaylar arasında farklı nedensellik ilişkileri kurularak uzun uzadıya anlatılır.
More...