We kindly inform you that, as long as the subject affiliation of our 300.000+ articles is in progress, you might get unsufficient or no results on your third level or second level search. In this case, please broaden your search criteria.

Download

TEORIJA EKONOMSKE PRAVEDNOSTI ILI PRAVEDNA RAZMJENA KAO TEMELJ ZAJEDNICE (ARISTOTEL I MARCEL MAUSS)

Author(s): Bernard Harbaš / Language(s): Bosnian Publication Year: 0

This article deals with the concept of economic righteousness and its role in establishing a strong political community. Theories of exchange in the works by the Ancient philosopher Aristotle and French contemporary thinker Marcel Mauss will be presented. Both thinkers consider exchange a social activity which play an important role in promoting moral life, preservation of good interpersonal relations and strengthening coherence of a community.

More...

4.50 €

Bulgaristan Türk Göçmenlerinde Dil Değinimi

Author(s): Sonel Bosnalı,Zehra Şafak / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Bulgaristan Türkleri ve dilleri üzerinde yapılan çok önemli çalışmalar bulunmakla birlikte (Günşen 2002, Şimşir 2012, Yalınkılıç 2014), Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden topluluğun toplum-dilsel durumu hakkında henüz özgün bir çalışma mevcut değildir. Oysa hem nüfus, hem de bazı dilsel ve sosyal özellikleri bakımından, Bulgaristan Türk Göçmenlerinin Türkiye’deki toplum-dilsel durumlarının gözlemlenmesi, göç ve dil sorunsalı çerçevesinde ortaya çıkan birçok soruya yanıt bulmak için yararlı veriler sunabilir. Göç sonucu ortaya çıkan çok dillilik nasıl biçimlenir ve nasıl düzenlenmelidir? Göç öncesi toplum-dilsel davranışlar göç ortamında sürdürülebilir mi yoksa yeni koşullara uyarlanır mı? Göç kaynaklı dil değinimi, göçmen topluluğun dil kullanımı ve pratiklerini nasıl ve ne düzeyde etkiler? Yeni toplum-dilsel koşullar, toplum-dilsel davranışları ve dillerin yapısını ne ölçüde etkiler? Dil, kimlik ilişkisi çerçevesinde göçmen toplulukların kültürel aidiyetleri nasıl biçimlenir veya belirlenir? Dil değinimi durumunda dillerden birinin veya bazılarının yok olması kaçınılmaz mıdır? Eğer kaçınılmaz ise, bu dil her zaman göçmenlerin dili mi olur?

More...

4.50 €

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Balkanlardan Türkiye’ye Gelen Göçmenlerde Sosyal ve Kültürel Uyum

Author(s): Ülkü Köksal,Hikmet Öksüz / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Türkler tarih boyunca çeşitli coğrafi bölgelerde sıklıkla göç olgusuyla karşı karşıya kalmıştır. Türk tarihi açısından Osmanlı Devleti’nin Balkanlardan tasfiyesi sürecinde 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile hız kazanıp Balkan Savaşları ile birlikte adeta akın halini alan göçler Cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam etmiştir. Gerek zorunlu gerekse isteğe bağlı bu göçler yeni kurulan Türk Devleti’nin temellerini şekillendirmiştir. I. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Türkiye bir yandan siyasi bağımsızlığını elde etmek için mücadele ederken diğer yandan ulus-devlet idealinin somutlaştığı, homojen nüfusun hâkim olduğu bir toplum oluşturmayı ilke edinmişti. Buna bağlı olarak da yıllarca çeşitli problemlere neden olan azınlıklar sorununun çözüme ulaştırılması hedeflenmişti. Bu amaçla Lozan görüşmelerinde, 30 Ocak 1923 tarihinde “Türk ve Rum Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” imzalanmıştır.

More...

4.50 €

The Effect of Migration upon Lexical Aspects of the Movers’ Mother Tongues: The Example of Pomak in Turkey

Author(s): Uğur Altıntaş,Hasan Boynukara / Language(s): English Publication Year: 0

After their migration throughout the decade of 1920s, Pomak people underwent numerous cultural changes, especially in their languages. Being an endangered minority language, Pomak is a Slavic language which demonstrates a reciprocal effect with Turkish language in western parts of Turkey. Upon considering the current danger that Pomak is facing extinction, it would be beneficial to analyze the lexical and morphological differences in the Pomak language amongst the areas where Pomak minorities live. So as to gain necessary data three villages -Tayfur, Çanakkale; Toybelen, Balıkesir; Armağan, Kırklareli - in the Northwestern part of Turkey have been visited and Pomak people are firstly asked to translate fifty basic sentences, and later they are interviewed about the current status of Pomak in the area. Obtained translations have been recorded, and their morphological and vocal similarities and differences have been identified and analyzed. Collecting the data, the effect of Turkish on Pomak is analyzed from a perspective of language ecology. This study is intended to supply linguistic information on Pomak and to help create ways to avoid an undesired extinction of such a colorful language.

More...

4.50 €

From “Haponesa” to “Issei”: Ethnicized Identities of Okinawan War Brides in Post-War Philippines

Author(s): Johanna Zulueta / Language(s): English Publication Year: 0

This paper looks at these so-called “war brides” (Sensou hanayome) in the post-war Philippines, and their experiences upon migration to the Philippines in the 1950s to the 1960s. More specifically, I examine how ethnicity has become stigmatized in Philippine society of that time due mainly to wartime experiences. I also explore their how they lived their lives in varied degrees of discrimination, inclusion and exclusion. I particularly use the ascribed ethnic marker “Haponesa” or Japanese woman, in the Filipino vernacular, to illustrate how ethnicity has been stigmatized. I utilize life stories of those women who lived decades of their lives in the Philippines. While several of them choose to go back to Okinawa, many of them made the Philippines their home. Semi-structured interviews were done in 2009 and 2012, both in Okinawa and in the Philippines. I also use data I gathered in late 2011 to 2013, when I was doing on-and-off fieldwork in Okinawa.

More...

4.50 €

Türk Halk Hikâyelerinde Çok Kültürlülük ve Göç Üzerine Bir Değerlendirme

Author(s): Songül Çek / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Türk halk hikayeleri hemen her açıdan halk hayatının çeşitli tezahürlerini gösteren ve Osmanlı imparatorluğunun belli bir dönemine ışık tutan eserlerdendir. Yerleşik hayatın benimsendiği atlı göçebe hayatın izlerinin giderek yok olduğu yüzyıllarda olgunlaşmaya başlayan âşıklık geleneği ve âşık edebiyatı 16 yüzyıldan başalayıp 19. yüzyılın sonlarına kadarki süreçte bir yandan halkın estetik ihtiyaçlarını karşılamış, sanat zevkini ortaya koymuş bir yandan da âşıkların içinde biçimlendikleri yaşam koşullarına dair bilgi vermiştir. Bu sayede onların dilinde ve sazında biçimlenen halk hikayelerinin âşıklar için taşıdığı anlam değerlendirilebilmekte, âşıkların hangi koşullarda ne tür eserler ortya koyduğu anlaşılabilmektedir.

More...

4.50 €

Edebiyatımızın Kanayan Yarası Kan Davasına Bağlı Zorunlu Göçe Dair Cumhuriyet Dönemi Romanlarından Birkaç Tetkik

Author(s): Polat Sel / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Kan Davası ya da diğer adıyla Kan Gütme olarak da bilinen kavram, geçmişten günümüze kadar gelmiş, bu süreçte gündemde kalmayı sürdürmüş geleneksel bir ritüel ve önde gelen toplumsal bir sorundur. Konuya doğrudan geçiş yapmadan önce kan davasının daha iyi anlaşılabilmesi için kavramın etimolojik yönüne değinmek uygun olacaktır. Söz konusu kavramın Sosyolojik Etnoloji Sözlüğü içinde farklı dillerdeki karşılıkları (Alm. Blutrache, Fr. Vendatte, Ing. Blood vengeance) verildikten sonra kavram “Aile üyelerinden, akrabalardan ve cemaat üyelerinden birini öldüren kimseyi ya da onun ailesinden, akrabalarından, cemaatından birini öldürmek suretiyle öç alma…” (Veyis, 1971, s.130) şeklinde tanımlanır.

More...

4.50 €

Transnational Spaces between Dersim and Vienna

Author(s): Maria Six-Hohenbalken / Language(s): English Publication Year: 0

In this contribution, I will address a few of the multiple layers of interconnectedness between environmental issues, village reconstruction, and memory processes settled in the transnational community of people from the province of Dersim/Tunceli. In the last decade, community development projects as realized by the succeeding generation have been part of a common environmental consciousness and reflect how they deal with the fate of their ancestors, untold family histories, and the orally transmitted knowledge of persecution their parents and grandparents had to experience in the eve of WWII. Their way of dealing with the past in relation to or through environmental issues shapes a very specific space. Strasser and Akçınar (2014) elaborated on the level of community building processes in the Dersim transnation as well as the political context in Turkey and showed the multiplexity of remittances and the meaning of 'political remittances' in the Dersim case.

More...

4.50 €

Language Trouble within Ethnic Households: “Never Speak Their Mother Tongue Near Children!”

Author(s): Yaprak Civelek / Language(s): English Publication Year: 0

In ethnic households, concern for children is the leading factor pushing parents to speak the official language to ensure their children’s success in public schools, especially with the thought, “we never wish them to go through what we went through in the past.” In the official discourses, Turkishness has been superior over other ethnic identities since the 1920s: the language rights of the Jewish, Greeks, and Armenians living in Turkey have been guaranteed by the 1923 Treaty of Lausanne; however, the government recognizes only these three non-Muslim groups as minorities. Tevhid-i Tedrisat Kanunu (the Law of Unification of Education) implemented in March 1924 is also part of the strategy for achieving national unity and integrity by Turkifying all ethnic groups in Anatolia. In 1934, İskân Kanunu (The Settlement Law) was supposedly passed to address new arrangements for migration and population issues; however, these “arrangements” were obviously reflecting a monolingualistic approach, and the Law directly targeted assimilating the Kurds and their language (Beşikçi, 1991).

More...

4.50 €

Interregional Migration and Language Shift Among Turkey’s Ethnic Kurds

Author(s): Yaprak Civelek,Ibrahim Sirkeci,Sinan Zeyneloğlu / Language(s): English Publication Year: 0

Analysing population patterns and behaviour of ethnic groups in Turkey is a challenge due to paucity of reliable data drawn upon representative samples as well as overall very sensitive political context. However, the ethnic differences in Turkey’s demography are significant as in many other multi-ethnic countries. Due to rapid urbanisation and violent ethnic conflict in the second half of the 20th century, Turkey has seen a major geographic shift of population which has also resulted in changes in ethnic mix of populations across regions. In this study, we aimed at mapping out these shifts. Nevertheless, finding the appropriate proxy to measure ethnic patterns is difficult as there has been no census or major survey data detailing language use published since the 1965 Turkish census while ethnic identity, as such, has been never been openly asked for in any census or major survey. Historically, mother tongue in surveys and censuses have been used as a proxy of ethnicity. However, we have first analysed a relatively recent survey data to raise concerns about the use of language as ethnic marker. Hence, we opted to utilise second language use as well as parental language besides birth-region as ethnic markers instead of mother tongue/main language as over the years Turkish has become the most commonly used language among the Kurds in Turkey.

More...

4.50 €

Göç/göçer yazını incelemelerinde Çatışma ve Göç Kültürü Modeli

Author(s): Ali Tilbe / Language(s): Turkish,English Publication Year: 0

Kökleri çok eskilere uzanan göç ya da sürgün olgusu, özellikle içinde bulunduğumuz çağın, evrensel sorunsal konularından birisi olarak değerlendirilebilir. Cumhuriyetimizin kuruluşunu izleyen yıllarda, özellikle ellili yıllardan sonra yurtiçinde Doğu’dan Batı’ya, kırsaldan kente göçlerle birlikte, ülkemizdeki kenter sayısı her geçen gün artmakta ve bu göç dalgası günümüzde de sürmektedir. Altmışlı yıllardan sonra, Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Türkiye’den dünyanın birçok ülkesine göçler yaşanmış, sayısı birkaç milyonu bulan ulusötesi Türk göçer nüfusu ile Türkiye dışgöç olgusunu deneyimlemiştir. Görüldüğü üzere, göç olgusu, göçebe geleneğinden gelen Anadolu insanı için günümüzde de en temel sorunsallardan birisi olarak belirmektedir.

More...

4.50 €

Suriyeli ve Azerbaycanlı Mülteci Çocuklar Örneğinde Çocukların Sosyal Uyum Süreci

Author(s): Kamala Gahramanova / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Suriye, Irak, Afganistan ve Dağlık Karabağ gibi topraklarda silahlı çatışmalar, askeri operasyonlar ve savaşlar olan ülkelerde çocuklar da dâhil olmak üzere mülteci varlığını oluşturmaktadır. Tüm mültecilerde, aynı ve farklı milletlere mensup olan yaş, milli, dini ve cinsiyet farklılıklarına bakılmaksızın bu zorunlu göç durumunun maddi, sosyal ve psikolojik etkileri oluşmaktadır (Buslayeva, Makarova, 2016:3). Göç ve savaşlardan en çok etkilenen ise çocuklardır. Psikolojik sarsıntı geçirerek hayatları tehdit altında olan çocuklar alışılmış ortamı kaybederler ve onlar için değerli olan her şeyi, evlerini, eşyalarını, sevdiklerini, vatanını bırakıp mümkün olan tüm yolları kullanarak yaklaşan tehlikeden kurtulmak için vatanlarını terk ederler. K.Horney kuramında belirtmiştir ki “bu doğal bir süreçtir ve birey yaşamındaki iki temel eğilime bağlı olarak yönelim gösterir. Bunlar emniyet ve doyumdur. Emniyet ve doyum kişiliği yönetir. Birey korkmadan yaşamak ister. Korku ve güvenlik aynı temel ihtiyacın iki kutbudur. Birey güvenlik arar, korkudan kaçar” (URL-1). Bu ‘kaçış’ doğaldır.

More...

4.50 €

Suriyeli Çocukların Erken Yaşta Evlilik Haberlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu

Author(s): Gülay Acar Yurtman / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan ve sayıları üç milyonu aşan Suriyeli mültecilerin önemli bir kısmını 18 yaşından küçük çocuklar oluşturmaktadır. Bu çocuklar beslenme, barınma, sağlık, eğitim gibi sorunların yanında cinsel istismara da maruz kalmakta ve erken yaşta evlenmek zorunda bırakılmaktadırlar. Gerek sığınma kamplarında gerekse dışarıda yaşam mücadelesi veren bu çocuklar içerisinde, özellikle kız çocukları “başlık parası” ve “bakım yükünden kurtulma” gibi nedenlerle erken yaşta imam nikâhı kıyılarak eş ya da kuma olmaya zorlanmaktadır. Bu durum çocukluğun erken yaşta yitirilmesine, yüksek riskli gebeliğe, evlilik içi tecavüz vakalarına, çocuğun psikolojik ve bedenen kaldıramayacağı travmalar yaşamasına neden olmaktadır. Ayrıca imam nikahı ile evlilik adı altında başlık parası ödenerek ailelerinden koparılan bu çocukların, bir kısmı çocuk tacirleri tarafından fuhuş yapmaya zorlanmaktadır.

More...

4.50 €

Türkiye’deki Mülteci Çocukları için Kültürlerarası Eğitim Modeli

Author(s): Ulaş Sunata / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Göç ve mülteci arka planlı çocuk ve gençler dünya nüfusunun önemli bir kesimini oluşturuyor. Son beş yıldır yaşanılan mülteci kriziyle, Türkiye’deki ilgili çocukların boyutu çarpıcı biçimde artmıştır. Türkiye’de Suriye’den gelen ve geçici koruma altında olanların Türkiye nüfusuna oranı yüzde üçü geçmiştir. Bazı bölge ve şehirlerde bu oran yüzde 20, hatta bir şehirde yüzde 50’yi geçmektedir. Bu durum önemli demografik değişime sebep vermiştir: Suriyeli mültecilerle birlikte daha genc bir nüfus. Yarısı 19 yaş altı olan yeni mülteci nüfusun başat ihtiyacının eğitim olduğu açıktır. İltica arka planlı bir çocuğun eğitime adaptasyonu özel bir durumdur. Bu bildiri; sosyal içerleme ilkesiyle her çocuğun iyi kalitede eğitime erişim hakkı temeline saygıyla Türkiye’deki okul sisteminde kültürlerarası eğitim imkanlarının düzenlenmesi ve çoğaltılması üzerine olacaktır.

More...

4.50 €

Göçmenlerin Almanca Yabancı Dil Ders Kitaplarında Uluslara göre Ele Alınış Biçimleri ve Sıklık Oranları

Author(s): Cihan Aydoğu,Gönül Karasu / Language(s): Turkish Publication Year: 0

1950’li yıllarda ve öncesinde henüz resmileşmeyen göçler gerçekleşirken 30 Ekim 1961 yılında Bad Godesberg’de Almanya ve Türkiye arasında gerçekleşen iş gücü göçü antlaşması ile göçler resmi bir boyut kazanmıştır. Avusturya ise Türkiye ile İşgücü Göçü Tedarik Anlaşmasını 1964’de imzalamıştır. Gelen işgücü ilk yıllarda ve takip eden yıllarda Avusturya’da öncelikle inşaat sektöründe, bunu takiben montaj sanayi ve tekstil sektöründe istihdam edilmiştir (Soytürk, 2012, s.2319-2320). Almanya ise gelen işgücünü “imalat, madencilik, inşaat ve hizmet” (Dağhan, 2012, s.55) sektöründe değerlendirmiştir. İlerleyen zaman içerisinde ilk göç edenlerin ikinci kuşağını oluşturan çocukları, dayatılan işlerin yerine artık kendi tercihlerini yapmak istiyorlardı. Dolayısıyla “Gastarbeiter” kavramı 1970’lerde tartışma konusu olmaya başlamıştı. “Ausländische Mitbürger” kavramı 1080’lerde ortaya atılmışsa da bugün artık “Arbeitsmigranten”, “Migranten” ve “Menschen mit Migrationshintergrund” kavramlarını görmekteyiz. “Arbeitsmigranten” az gelişmiş ülkelerden sanayi ağırlıklı şehirlerde işçi olarak çalışan kesime karşılık gelirken, “Migranten” Almanya’da doğmuş ve sınırsız oturma hakkı olan ikinci kuşağa karşılık gelmektedir.

More...

4.50 €

Şahıs Adlarından Hareketle Göç ve İskan Tarihi Çalışmalarına Bir Katkı: Cincife Nahiyesi Örneği

Author(s): Alpaslan Demir,Yasin Dönder / Language(s): Turkish Publication Year: 0

Timar sisteminin bir çıktısı olarak oluşturulan Tahrir defterleri; içerdiği demografik, ekonomik ve idari bilgiler sebebiyle; 15-16. yüzyıl şehir tarihi çalışmaları için en önemli başvuru kaynaklarından biridir. Bu doğrultuda, Tahrir kayıtlarından hareketle elde edilen göç verileri bir yerleşim yerinin 15-16. yüzyıldaki demografik yapısının aydınlatılmasında önemlidir. Yüzyıl içerisinde meydana gelen nüfus artışı ya da eksilişinin nedenlerini belirlemek ve sağlıklı çıkarımlar ortaya koyabilmek için iç ve dış göç verilerinin dikkatli incelenmesi gerekmektedir (Demir, 2011a, s. 53).

More...

Download

Список научных публикаций С. С. Рябцевой

Author(s): / Language(s): Russian Publication Year: 0

List of works by Svetlana Ryabtseva

More...

Download

Jewellery Consumption in Wallachia and Moldova, 17th—18th centuries

Author(s): Florentina Niţu / Language(s): English Publication Year: 0

The study explores the evolution of jewellery consumption in Wallachia and Moldova, during the 17th—18th centuries, from the perspective of the luxury consumption at the level of the elite. The documents that were analysed highlight a transition from oriental luxury, introduced through Phanariot rulers to Western luxury, directly inspired by contact with travellers or foreign officers and ambassadors passing through the Principalities, but also indirectly through fashion magazines. On the other hand, we can see that jewellery is closely related to fashion and follows the trends and consumer options in connection to it. They mark the social or political position, but also the cultural values adopted by the elite, which are expressed through in fashion choices. There are jewels that are neutral in terms of western or oriental influence, just as belt clasp (paftale) are directly related to the oriental costume. After the middle of the eighteenth century, we notice a mutation in the dowry sheets regarding the relationship between jewellery and clothing, in favour of the latter; the typology of jewellery is limited, but we find valuable jewellery, adorned with diamonds or diamonds and, also, the number of some of the pieces increases (rings, for example).

More...

4.50 €

Етномузикология за етнолози

Author(s): Natalia Rashkova / Language(s): Bulgarian Publication Year: 0

The focus of this paper is on the specific thematic aspect of the author's lecture course on Ethnomusicology among the Ethnology specialty disciplines at the Paisiy Hilendarski University of Plovdiv. The conceptual contribution of Prof. Todor Iv. Zhivkov to the systematic development of the teaching program for this university specialty is highlighted. Teaching ethnologists Ethnomusicology focuses on the most recent and up-to-date scientific progress in this area related to the anthropological approach to music. In the course of education, the students create competences for recognition, observation, and analysis of the ways of expressing basic parameters of culture through the music. The mechanisms and the meaning of the musical activities in a particular type of culture (the traditional one) and in the contemporary events of musical cultural inheritance are outlined.

More...

4.50 €

Регионални измерения на православната менталност: град Самоков

Author(s): Konstantin Rangochev / Language(s): Bulgarian Publication Year: 0

The article examines the dedication of the main thrones (nomination) of several churches in Samokov: the Metropolitan Church of the Assumption of the Most Holy Mother of God, „Babite – The Protection of the Mother of God” Convent, Dolna Mahala’s church of the Most Holy Mother of God, the Belyova church of the Nativity of the Most Holy Mother of God. The town's cemetery church is dedicated to St. Nicholas, the Wonderworker, Archbishop of Myra.The chronological frameworks of the study are limited from the beginning of the 17th century to the end of the 19th century (with some exceptions - for example, the Church of St. Nicholas in the village of Maritsa (15th-16th century), the Belyova church of the Nativity of the Most Holy Mother of God (end of 4th century). Most of the churches in Samokov are built on old temples, which the patrons have known, but have probably changed over the centuries. It is suggested that each of the dedications that give the name of the temple achieve a certain spiritual need of the community that has initiated the construction of the temple. The model of organization of the sacred space of the town of Samokov is "The Virgin Mary - St. Nicholas", as the Virgin Mary nominates our world, the world of the living, and St. Nicholas - the afterworld, the world of the dead. The main thesis of the text states that the metropolitan center of Samokov, with its system of churches, monasteries, metropolises and chapels, has influenced the villages of the Samokov region and has played the role of a peculiar model.

More...